31 Temmuz 2011 Pazar

Havadan sağlıklı para kazanmak

Havadan sağlıklı para kazanımı

Küresel rüzgar enerjisi sektörünün 2017 yılına kadar üç kat büyümesi bekleniyor
Pike araştırma şirketinin ''Küresel Rüzgar Enerjisi Görünümü'' raporu ile ilgili renewablesbiz.com internet sitesinde yer alan makalede, rüzgar enerjisi sektörünün üç yıl önceki küresel ekonomik krizden oldukça etkilendiği ancak bugünkü büyüme devam ederse 2017 yılında üç kat büyüyeceği ifade edildi.Söz konusu makalede 2008 yılında yüzde 29, 2009 yılında yüzde 32 büyüyen rüzgar tarlaları sektörünün 2010 yılında yarı yarıya düşüşe rağmen gene de yüzde 22 büyüme yakaladığına işaret edildi.

28 Temmuz 2011 Perşembe

Hayvanlar Alemi Hayvanlar Dünyasında Yaşam: Dünyadaki yılan sayısı azalıyor

Hayvanlar Alemi Hayvanlar Dünyasında Yaşam: Dünyadaki yılan sayısı azalıyor: "Yapılan yeni bir araştırma, dünya genelinde yılanların sayısının azalmakta olabileceğini ortaya koydu. Avrupa, Afrika ve Avustralya'da ..."

Hayvan Bakımı, Hayvan Eğitimi, Hayvan Resimleri Veterinerlik & Hayvan Sağlığı

Olimpos'ta sahil yasağı tabiatı korumak için

Kumluca Kaymakamlığı, Olimpos sahiline giriş yasağının birinci derece korunması gereken kalıntıların zarar görmemesi için alındığını açıkladı.


Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, gazetelere ''Olimpos sahilinde içki yasağı'' şeklinde yansıyan kararın antik kentin hem orman yangınlarına karşı korunması, hem de tarihi eserlerin çalınmasını engellemeye yönelik alındığını söyledi. Recep Yüksel, Kumluca Kaymakamlığı'nın saat 22.00'den sonra Olimpos antik kentine girilmesini yasaklayan kararın yeni olmadığını, kararın geçen yıldan beri uygulandığını kaydetti. Vali Yardımcısı Yüksel, Kaymakamlığın, kararı alırken Orman Bölge Müdürlüğü'nün talebi doğrultusunda, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun görüşünü gözönüne aldığını kaydetti.

Macahel Vadisi nefes aldı

Rize İdare Mahkemesi'nin, UNESCO'nun biyosfer rezerv alanı ilan ettiği Artvin'in Macahel Havzası'nda yapılması planlanan iki HES projesine verilen ''ÇED gerekli değildir'' ve ''orman kullanım izni'' kararı için yürütmeyi durdurma ve iptal kararı verdiği bildirildi.
Derelerin Kardeşliği Platformu Avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Karadeniz'de yapılması planlanan 700'e yakın HES projesine karşı yürütülen demokratik ve hukuksal mücadelelerinin artık yeni kazanımlar verdiğini ifade etti.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

40 bin Caretta Caretta denizle buluşuyor

Muğla'nın Dalyan beldesi İztuzu Kumsalı'ndaki yuvalarından 2 aylık kuluçka döneminin ardından çıkan yavru caretta carettalar denize ulaşmaya başladı.
Kuluçka dönemini tamamlayan, ancak denize ulaşmayı başaramayan yavru caretta carettalar ise Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma Rehabilitasyon ve Bilgilendirme Merkezinde (DEKAMER) görev yapan öğrencilerce denize ulaştırılıyor.
Yavru caretta carettaların denize ulaşmasını izlemek veya caretta caretta görmek isteyenler DEKAMER'e başvuruyor. Merkezde, caretta carettaların yaşam döngüsü hakkında bilgiler de veriliyor.

"Şifa" niyetine nesli yok olan kırmızı benekli alabalık

"Şifa" niyetine nesli yok oluyor

Türkiye'deki bazı tatlı sularda doğal olarak yetişen ve yıl boyunca avlanması yasak olduğu halde, çeşitli hastalıklara iyi geldiği düşüncesi ile avlanan kırmızı benekli alabalık, yok olma tehlikesi yaşıyor.
Ülkemizde Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki akarsular başta olmak üzere Karadeniz ve Akdeniz bölgeleri ile Trakya'da, sıcaklığı 15 santigrat derecenin altında olan sularda yetişen ve derisindeki kırmızı noktalar nedeniyle ''kırmızı benekli'' olarak adlandırılan alabalık, halk arasında gerek lezzeti gerekse sarılık, sırt ağrıları, kırık ve çıkıklar ile bazı hastalıkları iyileştirdiği yönündeki anlayış nedeniyle avcıların hedefi oluyor.

19 Temmuz 2011 Salı

'Kelebek cenneti' Kaçkarlar

TEMA orman koruma koordinatörü ve orman mühendisi Atilla Küçükala, Kaçkarlar'ın 17 Avrupa ülkesinden daha zengin kelebek varlığına sahip olduğunu, yörede yaptıkları çalışmada 2'si bölge için yeni, 210 çeşit kelebek türü tespit ettiklerini söyledi.
TEMA orman koruma koordinatörü ve orman mühendisi Atilla Küçükala, Kaçkar Dağları Sürdürülebilir Orman Kullanımı ve Koruma Projesi'nin, İstanbul'un yüzölçümünün üçte birine karşılık gelen bin 800 kilometrekarelik pilot alanda uygulandığını belirtti. Projenin 15 Ocak 2007'de başladığını ve yeni sona erdiğini, proje için yaklaşık 2 milyon avro harcandığını ifade eden Küçükala, projenin finansmanının yüzde 80'inin AB hibe fonları, yüzde 20'sinin ise TEMA Vakfı tarafından karşılandığını anlattı. Proje kapsamında çalışan sadece 2 aracın 200 bin kilometreden

Tuz Gölü tehdit altında : Tuz Gölünün ekolojik dengesi bozulacak

Tuz Gölü tehdit altında

Tuz Gölü'nde açılması planlanan 10 adet yeni tuzla alanının milyonlarca ton taş ve toprakla gölü ikiye böleceği ve kurumasını hızlandıracağı bildirildi.
Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Semih Ekercin, kuraklık tehdidiyle yok olma noktasına gelen Tuz Gölü'nün son yıllardaki yağışlarla birlikte toparlanma sürecine girdiğini söyledi.
Tuz Gölü'ndeki bu olumlu gelişmeye karşılık, açılması planlanan yeni tuz sahalarının göl için olumsuz bir gelişme olduğunu savunan Ekercin, ''Tuz Gölü'nde 10 adet yeni tuzla alanı açılması planlanıyor ve bu havuzlar gölün kurumasını hızlandıracağı için büyük tehdit oluşturmaktadır'' dedi.
Tuz Gölü'ndeki su rezervinin tuz üretimi yapan işletmeler için bile yetersiz kaldığını ve yeni tuz havuzlarının gölü ikiye böleceğini kaydeden Ekercin, şunları ifade etti:
''Göldeki su rezervinde son birkaç yılda görülen iyileşme, rekor yağışlar nedeniyle oluşan bir durumdur ve geçicidir. Tuz Gölü'ndeki su rezervini etkileyen bölgedeki su kaynakları planlı bir şekilde yönetilememektedir. Son olarak gölü kuzeyden besleyen son yer üstü kaynağı olan Peçeneközü deresi üzerine de baraj yapılarak, gölün su rezervi zayıflatılmıştır. Göldeki su rezervi her yıl doğal olarak tuz üretimi yapan mevcut 3 adet işletme için bile çoğu dönemde yetersiz kalırken, gölün kritik noktasına açılacak 10 adet yeni tuz sahası, gölü kuzey ve güney olmak üzere iki parçaya ayıracaktır.''

18 Temmuz 2011 Pazartesi

'Denizlerimizi Aldınız, Dereleri Asla!'


Karadeniz’den yükselen bu ses, tüm ülke gündemine yerleşti. Artık tüm ülke genelindeki 1200’den fazla “sit” alanı, mevcut “Sit Kurulları”nın yetki alanından alınarak Çevre ve Orman Bakanlığı’nın oluşturacağı kurullara devrediliyor ve yürürlükte olan sit kararları yeniden düzenlenmek üzere ortadan kaldırılıyor. Kurullar da bürokratlardan oluşunca ve içinde Maden Genel Müdürü ile Çevre ve Orman Bakanlığı bürokratları yer alınca, bundan böyle sit alanlarının ilanı iktidarın söz ve karar kapsamındadır.

Yasa üyeleri; “Bakanlık müsteşarının veya görevlendireceği müsteşar yardımcısının başkanlığında, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Ağaçlandırma ve Erozyon Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü veya bunların görevlendireceği yardımcıları ile çevre ekolojisi ve biyolojik çeşitlilikle ilgili dört akademik temsilci, doğa koruma alanında faaliyet gösteren bakanlıkça belirlenecek sivil toplum kuruluşlarından iki temsilciyle toplam yirmi kişiden oluşur” şeklinde belirliyor.

Ayrıca; “Kanunun yürürlüğe girmesi ile doğal veya tabii sit olarak tescil ve ilan edilmiş olan alanlar ve tabiat varlıkları ile ilgili her türlü tasarruf Çevre ve Orman Bakanlığı’na geçeceği için bu alanlarla ilgili her türlü dokümanın Çevre ve Orman Bakanlığı’na devrinin sağlanması gerekir...” demek suretiyle, önceki sit kurullarının yetkisi kaldırılıp işler iktidar uygulamalarına terk ediliyor.

Amaç, yağmalanan maden alanlarındaki sit engellerini de aşmak. Kaz Dağları, Turgutlu Çal Dağı, Bergama-Ovacık, Ödemiş Havzası, Kozak Yaylası, Erzene Vadisi, Fırtına Vadisi, Çanakkale-Ayvalık-Edremit arasındaki 17 bin km2’lik sit alanı gibi daha sayısız sit alanı yerli yabancı maden şirketlerinin iştahına sunulacak.

Rekabet Kurulu, 05.07.2010 tarihinde; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 7. maddesi ve yine 1998/4 sayılı tebliğe göre; Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne (EÜAŞ) ait 18 grup olarak özelleştirilmesine karar verilen hidroelektrik santrallarının devredilmesini onayladı.

İlk etapta Kovada1, Kova da 2, İvriğ ve Kayaköy HES’leri elden çıktı. Sırada Işıklar, Visera, İznik, İnegöl, Cerrah, Sutçu, Turunçova, Finike, Haraklı, Hendek, Pazarköy, Akyazı, Bozüyük, Bünyan, Çamarlı, Bozkır, Ermenek, Göksu, Anamur, Silifke, Mut, Bozyazı, Derinçay, Zeyne, Değirmendere, Kuzuculu, Karaçay, Bayburt, Çemişkezek, Girlevik, Devre, Kayadibi, Erkenek, Kernek, Besni, Derme, Malazgirt, Varto, Otluca, Uludere, Engil, Hoşap, Koçköprü, Erciş, Kiti, Telek ve Arpaçay HES’leri yer alıyor.

Manavgat’ın İsrail’e satılmasından sonra, suların satılması endişesi gündemi sarmıştı ve nihayet o da gerçekleşiyor. Dereler, akarsular üzerine HES yapımı hızla gerçekleşiyor. Dereler de halkın elinden alınıyor. Bugüne kadar dereler ve akarsular üzerinde toplam 225’in üzerindeki HES’in önce kullanma hakkının özelleştirildi. 1-4 Temmuz 2010 tarihleri arasında İstanbul’da yapılan “Avrupa Sosyal Forumu”na “Antalya, Burdur, Isparta Dereleri Gönlünce Aksın Çevre Platformu” gönüllülerinin katılımı halkın özgüvenini arttırmış ve halk önce “Fırtına Deresi”nde büyük bir direniş sergilemiş, Yuvarlak Çay’da yapılacak HES’e karşı direniş simgeleşmiş ve derelerine, akarsularına sahip çıkmıştır. Doğu Karadeniz, Ege ve Akdeniz köylülerinin kurduğu “Derelerin Kardeşliği”, “Solaklı Vadisi ve Ekolojik Yaşamı Koruma Derneği” gibi çok sayıda demokratik örgütle çelik gibi direniyor. Sadece Rize’de 500’e yakın HES projesinden 35’inin yapıldığını ve Uzungöl, İkizdere, Fırtına Vadisi’nin elden gitmekte olduğunu görüyor. Suların kesildiğini gözlemliyor ve bakanının, “Ağustosta tabii sular azalır!” şeklindeki açıklamalarını, çevreye verilen yürek dayanmaz tahribatı acı içinde izliyor. Zira Karadeniz derelerinin suyunun daha önce hiç kurumadığını, azalmadığını onlar çok iyi biliyor.

Antalya-Gömbe beldesinde Uçarsu’ya kurulmak istenen HES’e karşı verdiği direnişle tarihin onurlu sayfalarına geçmiş durumda. Altınova’da halk, çiçekçilik, sebze ve meyvecilik yaptığı birinci sınıf tarım alanlarındaki dereleri korumak için “Antalya Altınova Tarım Alanlarını Koruma Derneği” ile bu direnişleri örgütleyebiliyor artık. Ülkede ilk etapta 1700 HES’in yapılacak olması ve 5 ile 17 bin HES lisansının verildiği çevrecilerce açıklanıyor. Çığlıkara Sedir Ormanı, Kaz Dağı, Kozak Yaylası, Çal Dağı, Erzene Yaylası, Bergama Ovacık, Fırtına Vadisi ve göller yok edildi. İnsan olanın bu durum içini yakıyor.

Halkımız da “Denizlerimizi aldınız, derelerimizi asla!” yazılı pankartlarını, dağa taşa asıp haykırıyor. Bir ülkenin ekonomisi kılcal damarları olan derelerinin satışını gerektirecek kadar dibe batmışsa o ülke ne yaparsa yapsın artık belini doğrultamaz.

Orhan Özkaya

14 Temmuz 2011 Perşembe

Canlılar Arasındaki İlişkiler

Canlılar, fiziksel ve kimyasal çevre koşullarının dışında, kendi türünün ve diğer türlerin bireyleri ile karşılıklı etkileşim halindedir. Bu etkileşim, bir canlıya hayatta kalmada başarı getirebilir ya da zarar verebilir.
Kendi türünden olan canlılarla bir koloni ve sürü oluşturabilir. Koloniye örnek olarak mercanlar verilebilir. Sürü oluşturma ise, bireylerin geçici ya da sürekli olarak bir arada yaşama eğilimidir. Göç ve üreme zamanında bazı canlılar bir araya gelebilir (kuşlar vb.). Diğer birçok canlı tüm yaşamları boyunca sürü halinde bulunur (filler, vb.). Sürü oluşturma ile bireylerin korunması daha kolay olduğu için yarar sağlar. Bununla birlikte arı, karınca, insan gibi topluluklarında bireyler belirli iş bölümüne sahiptirler. Buna toplu yaşama denir.

'Kelebek cenneti' Kaçkarlar

TEMA orman koruma koordinatörü ve orman mühendisi Atilla Küçükala, Kaçkarlar'ın 17 Avrupa ülkesinden daha zengin kelebek varlığına sahip olduğunu, yörede yaptıkları çalışmada 2'si bölge için yeni, 210 çeşit kelebek türü tespit ettiklerini söyledi.
TEMA orman koruma koordinatörü ve orman mühendisi Atilla Küçükala, Kaçkar Dağları Sürdürülebilir Orman Kullanımı ve Koruma Projesi'nin, İstanbul'un yüzölçümünün üçte birine karşılık gelen bin 800 kilometrekarelik pilot alanda uygulandığını belirtti. Projenin 15 Ocak 2007'de başladığını ve yeni sona erdiğini, proje için yaklaşık 2 milyon avro harcandığını ifade eden Küçükala, projenin finansmanının yüzde 80'inin AB hibe fonları, yüzde 20'sinin ise

10 Temmuz 2011 Pazar

Dünyanın en büyük deniz canavarı!

İngiltere'nin Manş denizi kıyısında bulunan ve dünyanın şimdiye kadar gördüğü en korkunç yırtıcı olarak kabul edilen dev deniz canavarı "pliozor"a ait kafatası Dorset kenti müzesinde sergilenmeye başlandı.

Kendisini kaplayan kayadan çıkarılması 18 ay süren fosil, canavarla ilgili önemli ayrıntılar ortaya koyarken, bilimadamları, bu yaratığın yeni bir tür ya da familya olabileceğini düşünüyor. Bilimadamları, 2008'de amatör bir fosil toplayıcısı tarafından Weymouth yakınlarında bulunan 155 milyon yıllık kafatası fosilinin yüzde 95'inin tamamlandığını belirterek, bunun şimdiye kadar bulunan pliozor fosilleri içinde en iyi korunmuş olanı olduğunu kaydetti.
ÖNÜNE ÇIKAN HER ŞEYİ ÇITIR ÇITIR YİYEBİLİYORDU

8 Temmuz 2011 Cuma

Mutlu orangutanlar daha uzun ömürlü

Amerikalı ve İngiliz bilim insanlarının ortaklaşa yürüttükleri bir araştırmaya göre hayvanat bahçesinde mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdüren orangutanlar daha uzun ömürlü oluyorlar.
Canlı yaşamı
Bilim Teknik- Edinburgh Üniversitesi’nden Alexander Weiss yönetiminde çalışan araştırmacılar, 42 hayvanat bahçesindeki bakıcılardan, 184 orangutanın ne sıklıkta keyifli ve sosyal olduğunu gözlemlemelerini istemişler. Yedi yıl içinde maymunlardan 31 tanesi ölmüş. Araştırmanın başında mutlu olan hayvanlar, araştırmanın sonunda hâlâ

5 Temmuz 2011 Salı

Dünya harikasını çöplük yaptılar

Türkiye'nin ikinci büyük subasar ormanı olan Sakarya'daki Acarlar Longozu yakınına çöp dökülmesine yurttaşlar tepki gösterdi.
Karasu ilçesine bağlı Denizköy'de yaşayan bazı vatandaşlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla 1. derecede doğal sit alanı ilan edilen Acarlar Longozu'na 500 metre, Karadeniz kıyısına 1 kilometre mesafede bulunan alanın çöp döküm alanı yapıldığı iddiasıyla Çevre ve Orman İl Müdürlüğüne başvurdu.
Durumun bildirilmesi üzerine bölgede inceleme yapan Çevre ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, bölgede çöp dökümü için etrafı tel örgülerle çevrilmiş bir alan tespit ederek, çöp dökümünün sorumlusu olduğu öne sürülen kişiler hakkında idari para cezası uyguladı.

Atatürk Orman Çiftliği yeniden yapılandırılıyor

Atatürk Orman Çiftliği yeniden yapılandırılıyor. Bu çerçevede, AOÇ bünyesinde üç yeni müdürlük kuruluyor, dört müdürlük de kaldırılıyor.

Çevre- AOÇ yeniden yapılandırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, AOÇ bünyesinde, "Bitkisel Üretim Müdürlüğü",  "Personel ve İdari İşler Müdürlüğü" ile "Halkla İlişkiler ve Pazarlama Müdürlüğü" kurulacak. Dört müdürlükte kaldırılacak. Kaldırılan müdürlükler ise şunlar:
"Bağ Bahçe Kültürleri Müdürlüğü", "Tarla Kültürleri Müdürlüğü", "Atölyeler Müdürlüğü" ile "Personel Eğitim Müdürlüğü"

1 Temmuz 2011 Cuma

Penisiyle ses rekoru kırdı!

Dünyanın en gürültücü hayvanı bulundu! Ancak asıl sürpriz, hayvanın bu sesi çıkarma şekli.

Fransız ve İskoç bilimciler, yıllarca süren araştırmalar sonucunda, cüssesine kıyasla en fazla ses çıkarabilen hayvanı tespit etti. Sadece 2 milimetre boyundaki tatlı su böceği Micronecta scholtzi, kendisine çiftleşecek eş ararken 99.2 desibele kadar ses çıkarmayı başararak dünyanın en gürültücü hayvanı ünvanını kazandı. Ancak asıl ilginç olan, su böceğinin bu sesi, penisini karnına sürterek çıkarması.