"Şifa" niyetine nesli yok oluyor
Türkiye'deki bazı tatlı sularda doğal olarak yetişen ve yıl boyunca
avlanması yasak olduğu halde, çeşitli hastalıklara iyi geldiği
düşüncesi ile avlanan kırmızı benekli alabalık, yok olma tehlikesi
yaşıyor.
Ülkemizde
Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki akarsular başta olmak üzere Karadeniz ve
Akdeniz bölgeleri ile Trakya'da, sıcaklığı 15 santigrat derecenin
altında olan sularda yetişen ve derisindeki kırmızı noktalar nedeniyle
''kırmızı benekli'' olarak adlandırılan alabalık, halk arasında gerek
lezzeti gerekse sarılık, sırt ağrıları, kırık ve çıkıklar ile bazı
hastalıkları iyileştirdiği yönündeki anlayış nedeniyle avcıların
hedefi oluyor.
Bilinçsizce yapılan aşırı avlanmadan dolayı nesli tükenme tehlikesi
altında olan, bu nedenle de yıl boyunca avlanması yasaklanan kırmızı
benekli alabalığın kilosu ise 200-300 liradan alıcı buluyor.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı ve Doğa
Gözcüleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, geçmiş yıllarda Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerindeki
tüm akarsular ile Toros dağlarındaki dereler ve Trakya'daki bazı
nehirlerde yetişen kırmızı benekli alabalığın, şu anda belli başlı
derelerde neslini koruma mücadelesi verdiğini söyledi.
İnsanlardaki yanlış anlayış ve buna bağlı yapılan bilinçsiz avcılığın
ülke açısından önemli sayılan bir balık türünü neredeyse yok ettiğine
dikkati çeken Prof. Dr. Sarı, şunları kaydetti:
''Şifa ve ilaç niyetine, bilinçsizce aşırı avcılığa tabii
tuttuğumuz kırmızı benekli alabalıkları artık rahat bırakın. Zaten
dereleri kirlettik ve ormanları kestiğimiz için sel geldi yavrularını
kaybettik. 'İlaçtır, şifadır, kıymetlidir, eti lezzetlidir' diyerek
avladığımız bu balık türü, şimdi ülkemizde çok az yerde kaldı. Bir
zamanlar bu bölgedeki tüm tatlı sularda görülen kırmızı benekli
alabalık, yaşam alanı daraltıla daraltıla yalnızca Çatak ve Bahçesaray
çaylarının bazı kollarında yetişiyor. Ülkemizdeki durum da bundan
farklı değil.''
Kırmızı benekli alabalığın hastalıkları iyileştirdiği yönünde
ellerinde bilimsel hiçbir veri bulunmadığını vurgulayan Sarı,
konuşmasına şöyle devam etti:
''Bu balık türünün herhangi bir hastalığa şifa olması söz konusu
değil. Ama tüm doğal besinler gibi bu balıklar da doğal ortamda
beslendiği için tabii ki bunu yediğinizde lezzetini fark ediyorsunuz.
Bu da tercih nedeniniz oluyor. Ayrıca bölgemizde sarılık hastalığına
ilaç olarak görülürken, bazı bölgelerde de yavruları çiğ olarak
yutuluyor. Bu tür inanışlar son derece yanlıştır. Bunların bilimsel
hiçbir dayanağı yoktur. Bu nedenle alabalıkları rahat bırakalım. Zaten
derelerimizde yok denecek kadar az kaldı.''
Sarı, son yıllarda yapılan çalışmalarla kırmızı benekli alabalık
türünün çiftliklerde yetiştirilmeye başlandığını bildirerek, özellikle
bu balık türünden tatmak isteyenlerin, daha ucuz fiyata çiftliklerden
rahatlıkla temin edebileceğini dile getirdi.
Çiftliklerde yetiştirilen ile doğal ortamda yetişen balık arasında
lezzet açısından pek bir fark bulunmadığını anlatan Sarı,
çiftliklerdeki türlerin de derelere bırakılmasının önüne geçilmesi
gerektiğinin altını çizdi.
Sarı, çiftliklerde yetiştirilen balıkların doğal yollarla yetişen
türlere göre daha saldırgan ve rekabet gücünün daha yüksek olduğunu
belirterek, ''Çiftliklerden doğal ortama bırakılan kırmızı benekli
alabalıklar, saldırganlıklarıyla yerli türleri bulundukları ortamdan
uzaklaştırıyor. Bu nedenle iki türün aynı ortamda yaşamasının
önlenmesi gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Avlanması yasak olduğu halde, kaçak avlanmanın önüne geçilemediğine de
değinen Sarı, Çatak ya da Bahçesaray ilçelerinde 'bize balık lazım'
denildiğinde, bu balıkların rahatlıkla bulunduğunu ifade etti.
Sarı, caydırıcı cezalar ile bunun önlenebileceğine işaret ederek, ''Yetkililerimizi
göreve çağırıyoruz. Ne olursunuz, bu balıklardan çok az kaldı. Bu
nedenle bunları koruyalım. Kaçak avlanmaya izin vermeyelim. Sulardaki
balıklar çoğalsın, çoğaldıktan sonra avcılığa izin verelim. Yok
olduktan sonra bir daha bunları geri getirme sansımız yok'' diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Orman - Ekoloji - Çevre Ekosistem - çevre,doğa,bitkiler,canlı yaşamı