Rize İdare Mahkemesi'nin, UNESCO'nun biyosfer rezerv alanı ilan ettiği
Artvin'in Macahel Havzası'nda yapılması planlanan iki HES projesine
verilen ''ÇED gerekli değildir'' ve ''orman kullanım izni'' kararı için
yürütmeyi durdurma ve iptal kararı verdiği bildirildi.
Derelerin Kardeşliği Platformu Avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu,
yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Karadeniz'de yapılması planlanan
700'e yakın HES projesine karşı yürütülen demokratik ve hukuksal
mücadelelerinin artık yeni kazanımlar verdiğini ifade etti.
Okumuşoğlu, bu kapsamda Artvin'in Borçka ilçesine bağlı Macahel
(Camili) Vadisi'nde İÇTAŞ Enerji grubuna ait Dağlar Elektrik firması
tarafından yapımı planlanan Sarnıç 1-2 Regülatörleri ve HES projesi
için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından verilen ''ÇED gerekli
değildir'' kararı ile yine aynı bölgede Kiler Holding'e bağlı Gülkar
Enerji firması tarafından yapımı planlanan 5 megavat kurulu gücündeki
Düzenli Regülatörü ve HES projesi için 280 bin metrekarelik ''ormanlık
alan kullanım izni'' raporları hakkında Camili Çevre Koruma Derneği
ile 18 kişinin Rize İdare Mahkemesinde iptal ve yürütmenin
durdurulması amacıyla dava açtıklarını kaydetti.
Okumuşoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Rize İdare Mahkemesi, UNESCO tarafından Dünya Biyosfer Rezerv
Alanı ilan edilen Macahel Vadisi'nde yapılmak istenen Sarnıç 1-2
Regülatörü ve HES Projesi ile Düzenli Regülatörü ve HES projesi için
iptal kararı verdi. Mahkeme Sarnıç HES için verilen 'ÇED gerekli
değildir' kararının açıkça hukuka aykırı olduğu ve kamu yararına uygun
bulunmayan bu işlemin telafisi güç zararlar doğuracağı sonucuna
varmıştır. Mahkeme, Düzenli HES için verilen 'orman kullanım izni'nin
ise doğal yaşama müdahale niteliği taşıyacağı ve bunun doğal yaşama
ciddi bir tehdit oluşturacağına, iptal kararında dikkat çekmiştir.
Mahkeme ayrıca, Orman Kanunu uyarınca bu işlem için ortada bir zaruret
olmadığı gibi işlemde açıkça kamu yararına, mevzuata ve hukuka
uyarlık bulunmadığına da vurgu yapmıştır.''
Ülkenin her köşesindeki hemen hemen her dere üzerinde birbiri ardına
projeler üretildiğini belirten Okumuşoğlu, şunları kaydetti:
''Derelerin en az yüzde 90'ının kaynağından denize kadar borulara,
tünellere, kanallara hapsedilip, peş peşe onlarca HES projesinin
planlandığı bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir. Aynı dere
üzerinde birbirinin kopyası projeler ve ÇED raporları ile su
kaynaklarımızı en az 49 yıllığına elimizden alan bir anlayışa karşı
yürüyen mücadelenin bir çevre ve doğa mücadelesinin ötesinde, bir su
mücadelesi, bir su hakkı mücadelesi olduğu bilinmelidir. Suya
erişimin, insanların sudan yararlanmasının temel bir insan hakkı olduğu
Birleşmiş Milletlerde 122 ülke tarafından kabul edilmiş bir temel
insan hakkıdır. Dünya üzerinde su olmadan yaşam olamayacağından, su
mücadelesi, diğer bir temel hak olan yaşama hakkı ile de doğrudan
ilgilidir. Kaldı ki bu hak, sadece insanların değil, doğadaki tüm
canlıların hakkıdır.''
Türkiye'de mevzuatlarla suyun, ham madde olarak görüldüğünü ve su
madenciliği yapıldığını ileri süren Okumuşoğlu, şöyle devam etti:
''Suyun ticaret konusu haline getirilmesi, alınır-satılır kılınması
hak kavramı ile bağdaşmaz. Sular doğaya aittir. Doğadan kopartılıp,
borulara, kanallara tünellere hapsedilemez. 'Suyun şu kadarını, bu
kadarını dere yatağına bıraktım' diyen bir anlayışla hazırlanıp,
'çevreye zararı yok' diyen bir anlayış kabul edilemez. Bu anlayışla
hukuk mücadelemiz bundan sonra daha çok 'su hakkı' kavramı üzerinden
yapacağımız tartışmalar ile sürecektir.''
Mahkemenin verdiği her iki iptal kararını da sevinçle karşıladıklarını belirten Okumuşoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı:
''Ancak gelecek için endişelerimiz var. Politik anlayışta bir
değişim olmadığı sürece, bu kararlar bir son karar olmayabilir. İdare
tarafında bir görüş değişikliği olmadığı takdirde küçüklü büyüklü
yaklaşık 4 bin 500 HES ile 2023 yılı itibarı ile Anadolu'nun tüm
derelerindeki sular bir bakıma özelleştirilmiş olacak. Bu sürecin
sonunda Anadolu kırsal yaşamının büyük bir ekolojik açmazla karşı
karşıya kalacağını, aynı zamanda su hakkı üzerinden pek çok tartışmaya
gebe bir geleceğin de bizi beklediğini düşünmekteyiz.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Orman - Ekoloji - Çevre Ekosistem - çevre,doğa,bitkiler,canlı yaşamı