2 Haziran 2011 Perşembe

Orman İşletme Ekonomisi

1. GİDERLERİN SINIFLANDIRILMASI
İşletme etkinlikleri içersinde ortaya çıkan her gider maliyetlerle ilgili değildir. Genel muhasebe içinde yer alan giderlerin maliyetle olan ilişkilerinin saptanması ve mali¬yetlere geçirilmesi maliyet muhasebesinin konusudur.
Maliyet muhasebesinin işlem amaçlarından ilkini maliyete giren gider çeşitlerinin sınıflandırılması oluşturmaktadır.
Maliyet muhasebesinin sözü edilen işlevini sağlıklı biçimde gerçekleştirebilmesi için gider çeşitlerinin maliyetleri kolayca saptanacak, etkili denetime olanak tanıyacak, her türlü karar verici gereksinimini somut biçimde karşılayacak bir sınıflandırmaya alın¬ması gereklidir.
Gider çeşitlerini çeşitli yönlerden sınıflandırmak mümkündür. Bunlardan bazıla¬rı şöyle özetlenebilir.
1.1. Giderlerin Oluşum Şekline Göre Sınıflandırılması
1.1.1. Malzeme Giderleri

Malzeme kavramı hammadde kavramından daha geniş boyutludur. Üretimde harcanan her türlü madde bu kavramın kapsamına gider.
1.1.2. İşçilik Giderleri
Üretimin en önemli giderlerinden işçilik giderleri, muhasebe kayıtlarında, işçi¬lik, maaş, ücret, prim, tazminat, fazla çalışma ücreti, tatil ücreti vb. adlar altında görülebi¬lir.
Bunun dışında sigortalı çalışanlara ilişkin işverenin ödediği Sosyal Sigorta işve¬ren primi de sürekli ve işçilikle organik bağ içinde oluşundan işçilik giderlerine girmeli¬dir.
Ayrıca işverenin fiilen çalıştığı işletmelerde "girişimci ücreti" nin işçilik gideri sayılması uygun görülebilir.
1.1.3. Sabit Varlıkların Kullanım Giderleri.
işletmelerde bir yıldan daha fazla süre kullanılmak amacıyla elde edilen varlık¬lara sabit (duran) varlık adı verilmektedir. Sabit varlıklar, kendi içinde maddi ve maddi olmayan olmak üzere sınıflandırılabilir. Sözü edilen giderler içinde taşınmazlar, makine altyapı ve demirbaş amortismanları, kira giderleri yer almaktadır. Bunun yanı sıra patent, kullanım, üretim izni gibi maddi olmayan değerlerin amortismanları da bu gider grubu içine konulabilir.
1.1.4.İşletme Dışından Sağlanan Hizmet Giderleri
İşletme etkinliklerinin sürmesinde katkı sağlayan iletişim, onarım, ulaşım, ve enerji giderlerini bu başlık altında toplamak mümkündür.
1.1.5. Anapara (Sermaye) Giderleri
Anaparanın temininde ortaya çıkan giderler (faiz, komisyon vb.) ile anapara te¬mininde yapılan diğer giderler burada toplanır.
İşletmelerin anaparalarında salt öz sermaye veya öz sermaye, yabancı sermaye birlikte yer alabilir. Bu durumda öz sermayenin de belirli bir faiz karşılığı gideri saptan¬malıdır. Aksi halde sözü edilen ana paranın o işletmede bağlanması ile kaçırılan kazanç olanaklarının maliyeti saptanamaz.
1.1.6. Risk Karşılama Giderleri
İşletmeler uğraşı alanları teknik yapılan vb. faktörlere bağlı olarak üretim süre¬cinde, öncesi ve sonrasında çeşitli beklenmeyen durumlarla karşılaşabilirler (yangın, üre¬tim bozukluğu vb.). Bu durumları sigorta ve benzeri araçlarla karşılama zorunda kalan işletmeler, doğrudan özel gider karşılık hesaplan açarak da gider kayıtlan yapabilirler.
1.1.7. Sosyal Giderler
Günümüzde, İşletmeler üretim dışında çeşitli sosyal etkinlikler göstermektedir¬ler. Çeşitli bağışlar, sergiler, burslar ve diğer kültür etkinlikleri bu arada sayılabilirler. Bu tür giderlerin maliyet gideri sayılması halen tanışılan konulardandır.
Öte yandan İşletme içi motivasyonu sağlamak amacıyla çalışanlara sağlanan çe¬şitli sosyal hak ve yardımlar, sonunda üretimin her yönden iyileştirilmesi amacı taşıdığı için maliyet gideri sayılabilirler. Örneğin özel revir veya hastane, okul, kreş, dinlenme, tatil vb. gider karşılık¬larının sağlanması sosyal giderler içinde gösterilebilir.
1.1.8. Vergi Giderleri
Vergi üretimde faktör olarak kullanılmamasına karşın üretimin çeşitli aşamala¬rında ürün veya hizmetler üzerinden alındığı için işletmenin ürettiği ürün veya hizmetle¬rin maliyetini doğrudan etkiler, çeşitli harç, resim, ve vergiler burada sayılabilir. Vergilerin maliyet gideri oluşturabilmesi için üretimle ilgili olmaları, işletme etkinlikleriyle ilgi¬li olmaları zorunludur, işverenlerin özel yaşamlarına ilişkin vergiler maliyet gideri sayılmazlar.
1.2. Giderlerin İşletme İşlevleri Yönünden Sınıflandırılması
Geniş anlamlı üretim İşlevi İçinde yer alan temin etme (hammadde, araç, gereç, işgücü temini) dar anlamda üretim, pazarlama, satış, yönelim, finansman, araştırma ve geliştirme giderleri bu grubu oluşturmaktadır.
Ancak, sayılan bu giderlerin maliyet gideri olup olmadığı çok iyi incelenmeli, üretimle doğrudan ilişkisi bulunmayan giderler maliyet içine alınmamalıdır.
Üretilen ürün ve hizmetlere doğrudan yüklenebilen giderler direkt (doğrudan ) gider olarak kaydedilir. Doğrudan giderleri, direkt hammadde, direkt işçilik ve özel gi¬derler olmak üzere üç alt bölüme ayırabiliriz.
Üretilen ürün ve hizmetle doğrudan bir ilişkisi bulunmayan ancak üretimi ilgi¬lendiren giderler ise endirekt (dolaylı) giderler olarak kaydedilirler.
Dolaylı maliyet giderleri yer, nitelik ve kavranma güçlüğü nedenleriyle dolaylı sayılabilir. Onarım giderleri, ustabaşı ücretleriyle doğrudan gider olsa da miktarı çok kü¬çük olan giderler dolaylı gider olarak kaydedilir.
1.3. Giderlerin Üretim Miktarıyla İlişkisine Göre Sınıflandırılması
1.3.1. Durağan (sabit) Giderler
Belirli dönemde üretim miktarındaki değişimlerden etkilenmeyen aynı değerde kalan giderlerdir. Ancak, ele alınan zaman dilimi büyüdükçe durağan giderlerde değiş¬kenlik görülebilir.
İşletme, talep konusunda üretim potansiyelini artırıcı genişletme yatırımlarına gittiğinde durağan giderlerde ani bir artış sözkonusu olabilir (yeni yatırım faktörü alımı, yani iş gücü alımı gibi). Böyle gelişme gösteren giderlere aşamalı gider adı verilir.
Durağan giderlerin bir özelliği de üretim miktarı arttıkça ürün başına maliyetler¬deki paylarının azalmasıdır. Bu nedenle büyük yatırımları gerektiren üretimlerde tam üretim kapasitesinin kullanılmasına dolayısıyla ürün başı maliyetlerin düşürülmesine ça¬lışılır. Çünkü sözü edilen yatırımlarda sabit giderler çok yüksektir.
1.3.2. Değişken Giderler
Değişken giderler, değişme biçimlerine göre alt bölümlerine ayrılırlar.
1.3.2.1. Doğrusal Giderler (Proportional)
Doğrudan hammadde ve işçilik giderleri gibi giderler üretim miktarı ile doğru orantılı olarak artış gösterirler. Böylece, söz konusu giderlerin ürün başına düşen payları değişmez.
1.3.2.2 Progressif -Degressif Giderler.
Pratikte doğru olarak toplam giderler aslında bir S gelişimi gösterirler (şekil 5). Durağan giderler düzeyinden başlayan değişen giderler önce temposu azalan bir artış gösterirler. Optimal noktadan sonra artan bir artış gösterirler.
1.3.2.3. Regressif Giderler
Üretim miktarı arttıkça regressif giderlerin toplamı azalır. Örneğin üretim düştükçe ürün birimi başına düşen giderler aşırı yükselebilir. Satışların düştüğü dönemler reklam giderlerinin artırılışı örnek verilebilir.
1.3.2.4. Marjinal giderler
Üretime katılan en son birimin getirdiği maliyet yüküne marjinal gider adı ve¬rilmektedir. Uygulamada, üretime eklenen en son ürün sayısının gerektirdiği gider mik¬tarı sayıya bölünerek marjinal maliyet bulunur.
1.4. Gider Sınıflandırmalarında Genel İlkeler
Gider sınıflandırılması yapılırken ilk aşamada giderler oluşum şekline göre ay¬rılmalıdır. Ayrım mümkün olduğunca yalın hesaplar oluşturularak yapılmalı, bileşik gi¬derlerden kaçınılmalıdır. İkinci aşamada ayrıntılı şekilde ortaya konan gider hesaplarının üretimle olan il¬gileri kesinleştirilir. Bunun için doğrudan, dolaylı hesap grupları oluşturabilirler.
2. ORMAN İŞLETMELERİNİN GİDERLERİ
Orman işletmesinin giderleri çok çeşitlidir. Bunlardan bazıları doğ¬rudan doğruya işletmedeki faaliyetlerin yürütülmesi için yapılır, "bazı¬ları ise işletmeye yapılan yatırımlar mâhiyetinde olur. Bu sonuncular yıllık masraf değil, olağanüstü masraflardır ve isletmenin mevcudunu ilgilendiren, onu arttıran giderlerdir. Bu iki grup giderleri birbirinden ayırmak her zaman kolay olmamaktadır. Örneğin, yol yapımı giderlerim Dieterich devlet işletmeleri için yıllık masraf, halbuki münferit özel işletme için olağanüstü masraf olarak kabul etmektedir. Bu demektir ki, Devlet orman isletmelerini bir bütün olarak ve yıllık müşterek büt¬çelerine konulan yıllık bir masraf olarak düşünmektedir.
Oldukça fazla masrafa mal olacak bir yol tamiri isi de mahiyeti itibariyle yol yapımı ile yol bakımı gideri arasında yıllık veya olağanüstü gider durumu arz-eder. Genel olarak makine alımı, yol, bina vesair tesislerin yapımı için girişilen masraflar münferit işletmelerde, yapıldığı yılın masrafı ola¬rak gösterilmezler. Bunların kabul edilen bir yıpranma süresine göre, yıllara isabet eden amortisman primleri senelik giderler arasında gös¬terilir. Koruma masrafları yapıldıkları yıla aittirler. Amenajman mas¬rafları ise plân süresi veya revizyon süresi senelerine bölünür.
Ayrıca bazı giderler sabit bazıları ise proporsiyonel giderlerdir. Meselâ isletme memurlarının maaş ve ücretleri birinci gruba girer, hal¬buki hasat masrafları, nakil masrafları istihsalin miktarı ile orantılı olarak değişir.
İşletmede giderlerle gelirler arasında normal bir münasebetin bu¬lunmasına dikkat edilmelidir. Zira giderlerin yersiz arttırılması, derhal veya ileride gelirin azalması sonucunu verir. Her türlü malzeme ve teç¬hizatın tedariki ve fikrî ve bedenî işgücünün temini, masrafları meyda¬na getirir. İşletme giderlerini, organik istihsal için yapılan masraflar (yetiştirme, koruma ve bakım masrafları), mihaniki istihsal safhasın¬da yapılan masraflar (hasat ve nakil masrafları) olarak ayırmak da düşünülmüştür.
Devlet Orman İşletmeleri Hesap Plânı ve İzahnamesinde masraf hesaplan olarak umumî idare masrafları, orman bakım masrafları, istihsal masrafları, imâl masrafları, nakliyat, istif masrafları ve tahakkukatı, yardımcı servisler masrafları ve satış masrafları gösterilmekte¬dir. Bu fasıllar lüzumu kadar raddeleri ihtiva eder. Fasıl ve maddeler ihtiyaca göre azaltılıp çoğaltılabilir.
Değer hesaplarında gösterilen vs gider bütçesinde masraf grubuna dahil edilen sabit kıymetleri; binalar, yol, köprü, rampa, iskele, rıhtım ve istif ızgaraları, dekovil hattı, hava hattı, çeşitli makinalar, hayvanlar ve diğer motorlu ve motorsuz nakil vasıtaları, telli ve telsiz telefon, su, elektrik tesisleri, yangın kule ve kulübeleri gibi tesisler, tomruk ha¬vuzları, su kanalları, yağmurlama tesisleri, arsa ve arazi, demirbaşlar, kitaplar ve diğer çeşitli sabit kıymetler teşkil eder. Bunların temini için yapılan masraflar, işletme sermayesine yapılan ek yatırımlar olup, işletmenin yıllık masraflarından değillerdir.
Biz burada orman işletmesinin masraflarım hasat masrafları, nakil masrafları, ağaçlandırma daha geniş ifadesi ile kültür masrafları, idare masrafları olarak gruplandıracağız.
2.1. Hasat masrafları.
Orman işletmesi ve döner sermayesi yönetmeliğinde istihsal mas¬rafları adı altında gösterilen masraflar, işletmede mihaniki istihsal mas¬rafları olup hakikatte kesim masrafları veya daha doğru ve geniş ifa¬desiyle hasat masraflarıdır. İmalât masrafları ise elde edilen odun ha¬sılasının bazı hallerde ormanda kısmen işlenmesi için yapılan masraf¬lardır. Tomrukların yontularak dört köse hale getirilmeleri, travers imali ve saire gibi. Bunları da mahiyetleri itibariyle hasat masrafları arasında göstermek mümkündür.
Hasat masraflarına, ağaçların ölçülüp damgalanması, kesilmesi, dallarından ayrılması, kabuklarının soyulması, standardizasyon esaslarına göre odun sınıflarına ayrılması, tomrukların, ölçülmeleri, numa¬ralanmaları, direklerin sınıflara ayrılması, Ölçülmeleri istif odunlarının hazırlanıp istife alınmaları, yan ürünlerin toplanıp hazırlanması dahil olmaktadır. İşletme tarafından işçilerin kullandıkları kesim aletlerinin bakımı için masraf yapılıyorsa bunlar da hasat masraflarına dahil olur. Hasat masraflarının doğrudan doğruya odunların satışından elde olunan tahsilattan düşülerek meşçerenin devreli hesaplarında gösteril-memeleri tavsiye olunmaktadır (Dieterich). Ancak muhtelif işletmelerde metreküp başına yapılan hasat masraflarının mukayese edilebilmeleri için, odun sınıflarının hazırlanması safhasına kadar olan masraflar ayrı ayrı belli edilmelidir. Ayrıca herhangi bir yıl içerisinde hasat edilip o yıl satılamayan odunların hasat masraflarının, satıldığı yıl için gider gös¬terilmesi doğru olacaktır.
Tomruk, direk, sırık ve diğer odunların bölmeden çıkarılmaları ve ilk depoya kadar nakledilmeleri için yapılan masrafların hasat masraf¬ları grubuna dahil edilmeleri de mümkündür.
Yılın odun mahsulü hemen meşçere içerisinde, hatta ağaç halinde satılabileceği gibi, yol kenarına çıkarılıp orada satılması veya satış de¬posuna kadar nakledilmesi muhtelif memleketlerin ormancılık tatbika¬tında görülebilen şekillerdir. Devlet orman işletmelerimizde istihsal edi¬len odunların bizzat işletme tarafından hasad edilmesi ve bölmeden çı¬karılması seklinin uygulanması, meşçereye ve gençliğe zarar vermemek, bu işlerde tekniği tatbik etmek, kalifiye işçi kullanabilmek, kaçakçılığı önlemek gibi bakımlardan tercih edilmektedir. Bu durumda odunların satış deposuna kadar taşınmaları için yapılan masraflar nakil masrafı olarak ayrı gösterilmektedir.
Hasat masrafları odunların ölçü ve satış birimine göre yani metre¬küp, ster, demet, parça adedi gibi birimlere göre hesaplanır. Entansif işletmelerde bu masraflar, yalnız gövde odunu ve istif odunu için iki sınıf olarak değil, umumiyetle odunların tabi tutulduğu sınıflama esası¬na göre her birisinin Ölçü birimi için ayrı hesaplanmakta ve ayrı kayde¬dilmektedir. İsletmede bir yıl içerisinde yapılan hasat masraflarının tamamının, o yıl istihsal edilen metreküp miktara bölünmesi ile orta¬lama hasat masrafı hesaplanabilir.
Hasat masrafları odunun kalitesiyle orantılı olarak teşekkül etmez. Bu sebeple kıymetçe düşük vasıfta olan odunların ölçü birimine, yüksek kaliteli odunlara nazaran rölatif olprak daha büyük bir hasat masrafı isabet eder. Ara hasılat olarak alınan odunların, nakil masrafı hissesi¬nin de etkisi ile, hasat masraflarını karşılamaması durumu bundan ile¬ri gelmektedir.
Ağaç türü ve yetişme muhiti şartları itibariyle odun ka¬litesinin işletmenin kârlılık derecesi üzerindeki etkisi bu noktada da kendisini gösterir.
Meşçerede ağaç sınıfları arasında da farklı bir durum vardır. Bi¬rinci sınıf bir gövde odunu veren iyi formlu ağaçlarda metreküp fiyat başına isabet eden hasat masrafı, ikinci ve üçüncü sınıfa nazaran, röla¬tif olarak daha azdır.
İşletmede hasat masraflarının genel olarak muhtelif odun sınıfla¬rında metreküp başına düşen ortalama miktarları yanında. İşletme İk¬tisadı bakımından âzami ve asgari masraf miktarlarının da bilinmesi lâzım gelmektedir.
Dieterich hasat masraflarını odun fiyatları ve iş durumu bakımın¬dan dörde ayırmak istemektedir. Bunlar;
1. Elverişli fiyat durumu ve elverişli iş durumu
2. » » » elverişsiz » »
3. Elverişsiz » » elverişli » »
4. » » » elverişsiz » » halleridir.
Buna göre yüksek konjonktür senelerinde ormanda elverişsiz iş ve nakil durumunda olan bölmelerde kesimleri yapmak, buna karşılık dü¬şük konjonktür senelerinde bu. bakımlardan elverişli durum arz eden bölmelerde kesim yapmak tavsiye okumaktadır. Ancak yıllık para hası¬lasının takriben eşit kalacak şekilde ayarlanması bakımından ileri sü¬rülen bu gibi düşüncelere imkan verebilecek şekilde kesim düzeninin ayarlanması lâzım gelecektir ki, kesim düzeni uzun bir devrelik plâna bağlanmış orman işletmelerinde bunun sağlanması kolay olmayacaktır.
Ormanda uygulanan işletme sekli ve gençleştirme metodunun da metreküp başına düşen hasat masraflarının miktarına etkisi vardır.
Seçme ormanda kesimlerin daha fazla dikkat ve itina istemesi, kesicile¬rin serbest çalışamamaları, saha biriminden çıkarılan hacmin az olma¬sı ve kesilen ağaçların dağınık bulunması, bölmeden çıkarma sırasında gençliğin zarar görmemesine dikkat edilmesi mecburiyeti hasat mas¬raflarını arttırmaktadır. Meşçere isletmesinde de tabiî gençleştirmenin tatbiki halinde boşaltma kesimleri yapılırken gençliğe zarar vermemek için dikkatli çalışmak gerekecektir. Bu da kesim ve bölmeden çıkarma masraflarını arttıracak, kalifiye işçi kullanılmasını bilhassa zorunlu kılacaktır.
Hasat masrafları brüt hasılaya oranlanacak olursa genellikle ekstansif ve entansif işletmelerde bu hasıla değerinin °/o 5 - 30 u nisbetinde bulunmaktadır.
Yan ürünler için yapılacak hasat masrafları bunların toplanması, yı¬ğılması ve kısmen hazırlanması, kaplara doldurulması gibi masraflardır. Bunlardan her birisinin elde edilme şekli değişik olabilir. Örneğin re¬çine istihsali, çam fıstığı ve palamutların toplanması ve bu gibi işler için yapılan gerçek masraflar hesap edilecektir.
İşletmede hasat masraflarını asgari miktara düşürebilmek için ye¬tişmiş işçi kullanılması makina gücünden faydalanılması ve iyi bir yıl¬lık faydalanma ve is programının planlanması ve uygulanması lâzım¬dır.
2.2. Nakil Masrafları.
Ormandan çıkarma ve satış deposuna kadar taşıma masraflarıdır. Buna yükleme, boşaltma ve istife alma masrafları da dahil olur. Nakil masrafları da odunların Ölçü birimleri için hesaplanır.
Nakil masrafları üzerinde orman yolları durumunun ve nakledile¬cek mesafenin yapacağı etki aşikârdır. Yol, bir memleket için olduğu gibi ormanın bünyesinde de onun damarları gibidir ve çok önemli bir rolü vardır. Evvelce tarife bedelinin hesabında görüldüğü gibi, nakil masraflarının yüksekliği, odunun ormanda henüz ağaç halindeki değe¬ri üzerinde etki yapar. Yolları muntazam olan ve pazara yakın bulunan ormanlarda, aynı kalitedeki odunların orman fiyatı, aksi durumdakilerden daha yüksektir. Yani yol durumu fiyatın teşekkülünde rolü olan, maliyet masrafları tutarını küçültücü bir faktör olarak etkili olmakta¬dır. Bu itibarla tesis edilecek bir yolun ormandaki odun fiyatlarında hu¬sule getireceği artış miktarı ve bu artışın yapılacak yolun masrafını ne dereceden faizlendireceği hesaplanmalıdır. Bu bakımdan genel olarak yapılacak her türlü transport tesislerinin çeşidi ve portesi ne olmalı¬dır, meselesinin halli gerekir. Şüphesiz ki yeni bir yol yapımının veya varolan yolları restore etmenin amacı, odun naklini kalaylaştırmak ve dolayısıyla odunun pazara arzına kadar yapılacak masraflarla, pazarda taayyün eden satış fiyatı arasındaki kazanç payını yükseltmektir. Bu de¬mektir ki odunların naklini ucuza mal etmekle metreküpün ormandaki değeri artmış olacaktır. İste bu fiyat artısı, istihsal miktarına göre, yapı¬lacak yol inşaat masraflarını ne dereceye kadar faizlendirecek, amortize edecektir? Yapılacak transport tesisine yatırılacak para miktarı buna göre tespit edilecektir. Demek oluyor ki, istenildiği kadar serma¬ye temin edilebildiği takdirde, yolun maliyetinden ziyade sağlayacağı fayda derecesinin önemi vardır. Bir misâl olmak üzere, yapılacak yo¬lun 10 sene müddetle yıllık istihsalin naklinde her sene 5000 lira tasar¬ruf sağlayacağı yani bu kadar bir varidat fazlası temin edeceği kabul edilirse % 5 faizle yatırım sermayesi bulunabileceği düşünülürse bu yol için;
5000 (1,0510 - 1)
K = --------------------------- = 38.608,5 TL.
1.0010 x 0,05
sarf edilebilir. Yapılacak yolun nevi ve derecesi de buna göre tayin edi¬lir. Bu yol ormandan çıkarılacak meselâ 2500 m3 yıllık verimin beher metreküpünün tasıma masraflarında iki liralık bir ucuzluk temin ede¬cek, diğer bir anlamda kesilecek ağaçların metreküp tarife bedelinde iki liralık bir yükseliş sağlayacaktır ve bu etkisinin on sene devam ede¬ceği kabul edilmektedir. Yapılan yol daha uzun bir süre nakliyatta ucuz¬luk temin edecekse, aynı maksat için yola daha fazla yatırım yapılabilir. Keza bu hesapta kabul edilecek faiz haddinin de neticeye etkisi olacak¬tır. °/o 5 faiz yerine °/o 4 faizle sermaye tedarik edilebilirse yol için 40.554,4 TL, % 3 faizle sermaye bulunursa 42.651 TL. sarf olunabilir. Temin edile¬cek yatırım parasının daha küçük veya daha büyük bir faiz yüzdesiyle temin edilmiş olmasına göre, böyle bir yola yapılabilecek masraf mik¬tarı değişecektir. Yatırım sermayesi için genel olarak memlekette cari faiz haddi kullanılabilir. Yılda 5.000 lira fazla gelir sağlaması ile yapılan tesis 10 senede kendisim amorti etmektedir.
Bir transport tesisi yapılırken bu analizi daima yapmak lâzımdır. Hesaplar için çok uzun müddeti esas almamak, yani amortisman müd¬detini kısa tutmak doğru olur. Bugünkü fiyat esaslarının ve nakil müna¬sebetlerinin ileride değişebileceği düşünülmelidir.
Yol tesis masrafları hesapta esas tutulan senelere dağıtılmış olur. Yolun bakım masrafları ise isletmenin yıllık giderlerine dahil olur.
Yolun ucuza mal edilmesinde işçi, malzeme, makine tedariki im¬kânlarının ve alınacak teknik ve ekonomik tedbirlerin tesiri olacaktır. Yapılması mümkün olacak yatıran miktarı yukarı ki esasa göre hesap¬landıktan sonra, bu miktar para ile en rasyonel bir netice almağa gay¬ret edilecektir.
Yol şebekesinin, mahsulün bölmelerden çıkarılmasını kolaylaştıra¬cak şekilde olması, yol üzerinde nakliyatın emniyet ve kolaylığını sağ¬layacak teknik esaslara uyması lâzımdır. Yolun kısa tutulması, toprak imlâsı ve hafir işlerini arttırması sebebiyle daha pahalıya mal olabilir, ancak nakliyatı devamlı olarak ucuzlatıcı bir etkisi olacak ve bakım masraflarım azaltacaksa, kısa yol tercih edilir. Bu hususlara ait bilim¬sel ve teknik esasları Yol İnşaat Bilgisi verir.
Yol durumundan başka nakil masraflarına etkili diğer faktörler de vardır. Bölmeden çıkarma masrafları isletme sekline, arazinin topoğrafik durumuna, hava şartlarına göre değişir.
Tıraşlama kesim seklinin uygulandığı engebesiz bir sahadan toplu olarak çok miktarda odunun serbestçe nakli, masrafları azaltır. Halbuki seçme kesim tatbikatında aynı miktar odunun geniş bir sahadan toplanması, sahada bulunan ağaç¬ların ve özellikle gençliğin zarar görmemesi için dikkatli bir çalışmanın lüzumu masrafı arttırır. Aralama kesimlerinde de bu sebeplerle metre¬küpe isabet eden nakil masrafının artacağına evvelce işaret edilmişti.
Yan ürünlerin naklinde de yapılacak masraflar nakil imkânlarına, vasıta ve şekillerine göre değişir. Genellikle bu ürünlerin ormandan çı¬karılması, bir yol şebekesinin bulunmadığı hallerde de mümkün olmuş¬tur. B. Bernhard yolsuzluk sebebiyle Türkiye'de daha çok yan ürünlerden faydalanma yoluna gidildiğini dahi ileri sürmüştür. Ancak Türkiye ormanlarının bu gibi ürünler bakımından, evvelce de temas edildiği gibi, kuzey memleket ormanlarına nazaran zengin bulunmala¬rının, bundaki rolünü unutmamak gerekir.
3.3. Kültür Masrafları.
Ormanda gençleştirme ekim veya dikim yolu ile yapıldığı takdirde kültür masrafları isletmenin giderleri arasında önemli bir kısım teşkil eder. Gençleştirme mihaniki istihsal (kesim, hazırlama, nakil) ile orga¬nik istihsal (yetiştirme) arasında bağlayıcı bir unsur olarak önemli bir role sahiptir. Bu durumu itibariyle İşletme İktisadı bakımından kültür masraflarının, periyodik meşçere işletmesinin uygulanması halinde, ha¬sat edilen meşçerenin veya yerinde yemden yetiştirilecek meşçereni'n hesabına geçirilmesi mümkün görülmektedir. Bu mesele kıymet hesap¬larında önem kazanmaktadır. Zira bugün yapılan, meselâ hektarda 750 liralık bir ağaçlandırma masrafı, 80 yaşında kesilecek bir çam meşçere-si için, % 5 faiz haddi ve bileşik faiz hesabiyle 37170 liraya baliğ olacak¬tır. Kesim zamanında elde edilecek hasılanın evvelâ bu masrafı ödeme¬si gerektir. Yıllık isletme şeklinde ise kültür masrafları ormanın yıllık gelir ve giderleri içerisinde gösterilir ve faizlendirilmez.
Kültür masraflarına, tohum tedariki, doğrudan doğruya sahaya ekim yapıldığı takdirde ekim sahasının hazırlanması, yani sahanın te¬mizlenmesi, toprak islemesi, gerekiyorsa direnaj, gübreleme ve her türlü toprak ıslâhı masrafları, ekim işi, sulama, ekim sahasının korunması ve bakımı masrafları dahil olur.

Dikim yolu ile gençleştirmede ise, fidan¬ların fidanlıkta yetiştirilmeleri için, ayrı bir isletme ve özel hesap bahis konusu değilse, her türlü fidanlık masrafları ve buna göre fidan mali¬yeti, dikim sahasının hazırlanması, çukurların açılması, fidan nakli ve dikim işleri, sulama, ağaçlandırılan sahanın korunması masrafları top¬luca kültür masraflarını teşkil eder. Tabiî veya suni gençleştirmede gençlik bakımı için yapılan masrafların da kültür masrafları içerisin¬de gösterilmesi bahis konusudur. Bu sebeple ağaçlandırma masrafı ye¬rine daha geniş bir manada kültür masrafları denilmektedir.
İsletme İktisadı bakımından kültür masrafları elemanlarını ayrı ayrı göstermeli, yani tohum tedariki, fidan maliyeti, toprak hazırlan¬ması, ekim veya dikim isleri, sahanın korunması, gençlik bakımı mas¬raflarını ayrı kalemler halinde kaydetmelidir.
Yukarıda sayılan toprak ıslâhı işleri için yapılan masrafları arazi¬nin maliyet değerine, yani kültüre elverişli hale sokulan arazinin değe¬rine ilâve etmeyi tavsiye edenler de olmuştur. Müteakip ağaçlama saf¬halarında bu masraflar artık bahis konusu olmayacaksa, onları arazi değerine eklemek doğru olacaktır.
Kültür masrafları hektar basına hesaplanır. Bu masrafın miktarına işletme şekli, gençleştirmenin tabiî veya suni usullerle elde edilmesi, işçi ücretleri, tohum veya fidanların maliyeti, yetişme muhiti şartları, ara¬zinin topografik ve fizik vasıflan gibi hususlar tesir eder.
Baltalık işletmesinde kültür masrafı ancak yaşlanmış kütüklerin yenilenmesi, meydana gelen boşlukların doldurulması gibi hallerde ba¬his konusu olur. Eşit yaslı muntazam korularda gençliğin elde edilme¬si ekim veya dikim suretiyle olursa masraf artar. Seçme ormanda ta¬bii tensil esastır. Ancak bunun muvaffak olamadığı yerlerde ikmal dikimleri yapılacaktır. İcabında toprağın işlenmesi, gençliğin korunması ve bakım müdahalesine tabi tutulması gibi işlerin masrafı da kültür masrafını artırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Orman - Ekoloji - Çevre Ekosistem - çevre,doğa,bitkiler,canlı yaşamı