Türkiye topraklarının yaklaşık dörtte birini kaplayan ormanlar, bu alanların başka kullanımlara dönüştürülmesini amaçlayan birçok faktörün yoğun tehdidi altındadır.
Türkiye topraklarının yaklaşık dörtte birini kaplayan ormanlar, bu alanların başka kullanımlara dönüştürülmesini amaçlayan birçok faktörün yoğun tehdidi altındadır. Bu durum çoğu kez, yerleşim ve endüstriyel amaçlı yapılaşma, turistik gelişim, madencilik, taş ve kum ocakları, karayolu yapımı, enerji hattı, baraj yapımı, tarımsal kullanım gibi şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Son 50 yıllık dönemde, Türkiye'de 3 milyon hektara yakın orman alanının kaybedilmesinin gerisinde yatan nedenler, orman alanlarının asıl işlevi dışında başka amaçlarla kullanılması düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
Gerçekten de ülkemizde, orman alanlarının sahip olduğu rantın artması, çeşitli kesimlerin ilgisinin son yıllarda orman alanları üzerine kaymasına neden olmaktadır. "... Ormanları Üniversite Yapımına Tahsis Edildi", "Gecekondular Tarafından İşgal Edilen Orman Alanları Affedildi", ".... Ormanlarında Baraj Yapımı" gibi haberler artık gazete sayfalarında her geçen gün daha çok yer alıyor.
Bu sorunun ortaya çıkmasına olanak veren en önemli zaafların başında yasal boşluklar gelmektedir. Örneğin, son elli yılda Türkiye'de kaybedilen orman alanının yaklaşık yarısı (1,5 milyon hektar), orman alanlarının orman sınırı dışına çıkarılmasını kolaylaştıran yasal düzenlemeler sonucu gerçekleşmiştir. Araştırmalar, yerleşim amacıyla orman alanlarının işgalinin, afların gündeme geldiği seçim dönemlerinde yoğunlaştığını ortaya koymaktadır. Ormanların, özellikle endüstri ve altyapı yatırımlarına tahsisinde sığınılan en önemli gerekçe ise yasalarımızda yer alan "Kamu yararı" kavramıdır.
Ormanlarımız, uzun dönemli yararları gözardı edilerek, ne yazık ki, kısa vadeli çıkarlar uğruna kurban edilmektedir. Oysa, ormanların orman olarak kalmasıyla, toprağın korunması, su ekonomisinin düzenlenmesi, oksijen üretimi, biyolojik çeşitlilik gibi yararlarından daha büyük kamu yararı düşünülemez.
Başvuru Kuruluşları ve İlgili Kuruluşlar:
Alan statüsüne bağlı olarak ilgili kuruluş
Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü
Çevre Bakanlığı
Sivil Toplum Kuruluşları
Basın
Yasal Dayanak:
Mevzuatımızda, ormanların korunması, geliştirilmesi ve başka amaçlarla kullanılmaması yönünde hükümler bulunmakla birlikte ne yazık ki, yukarıda örnekleri verilen kimi yasal açıklıklar istismar edilmektedir. Bu konuda başvurulabilecek yasal dayanaklar;
Anayasanın 169 maddesi: "Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz..."
Orman Kanununun 17. maddesine göre, devlet ormanlarında ormancılık amacı dışında her türlü yapı, barınak yapılması, tarla açılması ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır. Ormanların yanmasından ya da orman içindeki açıklıklardan faydalanılarak işgal, açma, yapılaşmaya izin verilmez.
Eylem / Öneri:
Ormanlık bir alanda, yukarıda sayılan amaç dışı kullanımların kanunsuz bir şekilde gerçekleştiğine tanık olursanız Orman Bakanlığının en yakın birimlerini uyarınız.
Mevcut yasal boşlukları kullanılarak, orman alanının amaç dışı kullanımının geri dönülmez ekolojik zararlara yol açtığını ve bunun resmi kurumlarca yeterince değerlendirilemediğini düşünüyorsanız, örgütsel düzeyde harekete geçmek daha etkin ve sonuç alıcı bir yol olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Orman - Ekoloji - Çevre Ekosistem - çevre,doğa,bitkiler,canlı yaşamı